Galatasaray ve Türk futbolunun efsanevi ve en büyük futbolcularından taçsız kral Metin Oktay`ın hayatı anlatılıyor..
Taçsız Kral filmi için hemen sinema biletinizi alın!
Yaş sınırı: 18+
Sardar Akar imzalı film, yönetmenin kendi çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği kasabanın ve ailesinin hikâyesini anlatan bir yapımdır. Esnafsporluların utkuları Amatör Kulüpler Ligi’nde şampiyon olmaktır. Antrenör Hacı’nın (Savaş Dinçel) en büyük tutkusu ise Aynur (Müjde Ar) ile evlenmektir.Aynur’un direnmesi ile kısır bir döngüye dönüşen bu tutku, gelgitlerle sürüp gider. Hacı’nın ona olan aşkını Aynur’un dışında kimse bilmemektedir.
Kendilerine profesyonel bir kulüp olma yolunu açacak olan Amatör Kulüpler Şampiyonluğu’nu kazanmak, önlenemez bir tutkuya dönüşür Esnafspor için. Ülkü Spor’un yakışıklı ve hırslı yöneticisi Cem’in (Uğur Polat) transfer etmeye çalıştığı genç ve yetenekli bir futbolcu olan Serkan (Rafet El Roman), Ülkü Spor’a kaptırılmadan alelacele transfer edilir .Takımın uzatmalı kalecisi Suat (Erkan Can), mahallenin genç ve güzel kızı Nurten’e (Şahnaz Çakıralp) aşıktırNurten ise bu tutkunun farkında değildir. Serkan’ın transferi takımdan çok mahallenin genç kızlarını etkilemiş, kızların özellikle de Nurten’in takıma ve maçlara ilgisini arttırmış evlerinin pencerelerinden takımın antrenman ve maçlarını büyük ilgi ile izlemeye başlamışlardır. Nurten’in takım arkadaşı Serkan’a olan ilgisi de bardağı taşıran son damla olur Suat için.
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar filmi için hemen sinema biletinizi alın!
Yaş sınırı: 18+
Samia Yusuf Omar, özel yeteneğini keşfettiğinde henüz 9 yaşındadır: diğer tüm erkek ve kızlardan daha hızlıdır. Aynı yaştaki arkadaşı Ali ile birlikte koşarak gerçek para kazanma ve ünlü olma hedefine sahiptir. Çocuklar bir anlaşma yapar: Ali, Samia'nın koçu olur. Onun yardımıyla Samia gerçek bir şampiyon olacaktır. Ancak devam eden iç savaş Mogadişu'daki hayatı giderek zorlaştırmaktadır...
Samia filmini izlemek için hemen sinema biletinizi alın!
Hint sinemasının yükselen yıldızlarından Payal Kapadia’nın bu ilk kurmaca filmi, ülkesindeki toplumsal kırılmayı şiirsel bir duyarlılık ve güçlü bir görsel dille yansıtırken bir sevgi, arzu ve feminist özgürleşme öyküsü anlatıyor. Sarsılmaz politik damarıyla da dikkat çeken Aydınlık Hayallerimiz, Mumbai’nin canlı keşmekeşi fonunda iki genç hemşireyi ve yakın arkadaşlıklarını gözlemliyor. İki kadının birbirinde teselli ve güç bulmalarını izlerken, bir yandan da devasa kentin acımasız, vurdumduymaz, dur durak bilmez temposuna kapılıyoruz. Payal Kapadia, 2021 yılında A Night of Knowing Nothing / Hiçbir Şey Bilmediğimiz Bir Gece ile Cannes’da en iyi belgesel dalında Altın Göz ödülünü kazanmıştı.
Yaş sınırı: 18+
Saf bir genc futbola duskun bir genç kiza olan hayranligi nedeniyle futbol oynamaya baslar. Ancak kizin tek amaci onu kullanmaktir.
Gol Kralı filmi için hemen sinema biletinizi alın!
Homeros’un antik destanı Odysseia’yı yeniden ele alan yönetmen Uberto Pasolini, Ralph Fiennes ile Juliette Binoche’u İngiliz Hasta’dan (1996) sonra ilk kez bir araya getiriyor. Eylül ayında Toronto Film Festivali’nin Gala bölümünde ilk kez izleyici karşısına çıkan film, 20 yıl uzaklarda kaldıktan sonra bitkin ve tanınmaz halde İthaka kıyılarına vuran Kral Odysseus’u (Ralph Fiennes) izliyor. Büyük Kral, Truva Savaşı’ndan dönmüştür ama o yokken krallığında çok şey değişmiştir. Sevgili karısı Penelope (Binoche) kendi evinde tutsaktır ve kral olabilmek için yarışan talipleri peşini hiç bırakmamıştır. Oğulları Telemakhos, onu engel olarak gören bu taliplerin karşısında ölümle yüz yüzedir. Odysseus da değişmiştir elbette, savaş onu çok yıpratmıştır, artık yıllar önceki güçlü savaşçı değildir, ancak kaybettiği her şeyi geri kazanmak için içindeki gücü yeniden bulmak zorundadır.
Dönüş filmini sinemada izlemek için hemen biletini al!
Yaş sınırı: 18+
*Günlük bilet alan kişiler gündüz kuşağındaki tüm filmleri izleyebilirler.
*İndirimli bilet, öğrenci, 65 yaş ve üzeri izleyiciler ile engelli izleyiciler için geçerlidir. Kapı girişinde, indirimli bilet sahiplerinden geçerli belge ibrazı talep edilecektir.
1. Gün - 7 Mayıs
12:00 ISFF Açılış Töreni
Il Dieci - The Number Ten
Gönlüşen
14.00 And He Scores!
Nepo
The Ballad of Bobby Shine
Derviş
16.00 Rugby Town
Without Footprint
Players vs Covid
18:00 A Story of Passion
2.Gün - 8 Mayıs
12:00 – Denis 18.11.89
Valtellina Iron Camp
Levitation
14:00 – Yeni Nesil Spor İçerikleri (Moderatör: Nebil Evren)
17:00 – Passion of Iron
18:00 – Kalplerden Cennete
3.Gün - 9 Mayıs
12:00 – Remar
Faster than the Wind
245
The Last Defense
14:00 – Dust
Alaman
Io Sono Varenne
Offside Again?
16:00 – Eclipse
18:00 – Middle of the Way
4. Gün - 10 Mayıs
12:00 – Whistle
400 Meters
Burn-Out Blue
Every Day It Gets A Little Easier
Touch
14:00 – Sporcu Psikolojisini Sinemayla Anlamak
15:00 – Zonderwater
Second Wind
The Last Sticker
Paradoping
16:30 – The Sky is the Limit
18:00 – Fight Like a Girl
Parmakkaya
The Dragon from Koseze
İstanbul Uluslararası Spor Filmleri Festivali belgesel sinemacı Gökçe Kaan Demirkıran’ın öncülüğünde gerçekleşiyor.
Spor temalı kısa film ve belgesel filmler için yeni bir mecra olmayı planlayan festival aynı zamanda bu alanda film üretimi yapmak isteyen yönetmenleri ve yapımcıları desteklemeyi hedefliyor.
Hayatın tam merkezinde yer alan spor aynı zamanda büyük anlatılar için de büyük bir sahne. Türkiye’de son yıllarda spor temalı filmlerin sayısı giderek artıyor. Festivalimiz hem Türkiye’de hem de dünyada benzer temada film çeken, oyuncuları, yapımcıları ve yönetmenleri bir araya getirmeyi hedefliyor. 2025 yılının Mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşecek olan festivalde 21 ülkeden 60 film gösterilecek. Festivalin son günü en iyi belgesel ve en iyi kurmaca kısa film ödülleri verilecek.
Yaş sınırı: 18+
*Günlük bilet alan kişiler gündüz kuşağındaki tüm filmleri izleyebilirler.
1. Gün - 7 Mayıs
13:00 – Zonderwater
Second Wind
The Last Stıcker
Paradoping
18:00 – Iska
2. Gün - 8 Mayıs
12:00 – Whistle
400 Meters
Burn-Out Blue
Every Day It Gets A Little Easier
Touch
18:00 – Döğüşenler de Var Bu Havalarda
3. Gün - 9 Mayıs
12:00 – The Manufacturers
Beyond the Dream
The Freeride Spirit
Road to Jirgalan
14:00 – Dinamo Mesken
Vira
Vona
Football in Ottoman
16:00 – Under Pressure
Pesce Rosso / Goldfish
Nelle mie Mani (In My Hands)
Dead Ball
18:00 – Teknik Direktör: Adnan Dinçer
4. Gün - 10 Mayıs
12:00 – The Young Wrestler
Pehlivan
14:00 – The Story of Twin Wrestlers: “BALABAN”
16:00 – Good Morning, Myself
Dönence
Big Türk
18:00 – Kızlar Sahada
İstanbul Uluslararası Spor Filmleri Festivali belgesel sinemacı Gökçe Kaan Demirkıran’ın öncülüğünde gerçekleşiyor.
Spor temalı kısa film ve belgesel filmler için yeni bir mecra olmayı planlayan festival aynı zamanda bu alanda film üretimi yapmak isteyen yönetmenleri ve yapımcıları desteklemeyi hedefliyor.
Hayatın tam merkezinde yer alan spor aynı zamanda büyük anlatılar için de büyük bir sahne. Türkiye’de son yıllarda spor temalı filmlerin sayısı giderek artıyor. Festivalimiz hem Türkiye’de hem de dünyada benzer temada film çeken, oyuncuları, yapımcıları ve yönetmenleri bir araya getirmeyi hedefliyor. 2025 yılının Mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşecek olan festivalde 21 ülkeden 60 film gösterilecek. Festivalin son günü en iyi belgesel ve en iyi kurmaca kısa film ödülleri verilecek.
Yaş sınırı: 18+
9 Mayıs
Özel Gösterim - Biletli Seans (Tek Seansta 3 film gösterilecek.)
23:59 – Gece Gösterimi I: Rocky 4
02:00 – Gece Gösterimi II: Le Mans ’66
05:00 – Gece Gösterimi III: Moneyball
İstanbul Uluslararası Spor Filmleri Festivali belgesel sinemacı Gökçe Kaan Demirkıran’ın öncülüğünde gerçekleşiyor.
Spor temalı kısa film ve belgesel filmler için yeni bir mecra olmayı planlayan festival aynı zamanda bu alanda film üretimi yapmak isteyen yönetmenleri ve yapımcıları desteklemeyi hedefliyor.
Hayatın tam merkezinde yer alan spor aynı zamanda büyük anlatılar için de büyük bir sahne. Türkiye’de son yıllarda spor temalı filmlerin sayısı giderek artıyor. Festivalimiz hem Türkiye’de hem de dünyada benzer temada film çeken, oyuncuları, yapımcıları ve yönetmenleri bir araya getirmeyi hedefliyor. 2025 yılının Mayıs ayında İstanbul’da gerçekleşecek olan festivalde 21 ülkeden 60 film gösterilecek. Festivalin son günü en iyi belgesel ve en iyi kurmaca kısa film ödülleri verilecek.
Sıradan bir lise öğrencisi olan Peter Parker'ın hayatı bir gün bir örümcek tarafından ısırılmasıyla tamamen değişir. Çünkü bu örümcek sıradan bir örümcek değildir, genetik olarak özelikle geliştirilmiş, bilimsel amaçlarla kullanılan bir denektir. Öte yandan olan olmuştur ve Parker'da tuhaf değişiklikler başgöstermektedir.
Glazbeni dokumentarac istražuje temelje nastanka jedne od najpoznatijih i najkvalitetnijih glazbenih rock skupina svih vremena, uz nikad prije viđene snimke te intervjue s bendom čiji su članovi Robert Plant, Jimmy Page, John Paul Jones i John Bonham bili poznati kao privatne osobe koje nisu često izlazile u javnost. Hibrid između dokumentarnog i koncertnog filma uključuje i vrlo rijetke, nikad prije viđene izvedbe benda s njihovih spektakularnih koncertnih turneja.
Film se fokusira na osnivanje i početke rada benda tijekom 60-ih godina prošlog stoljeća, a ispričan je kroz vlastite riječi njegovih tvoraca te je prvi film o ovoj glazbenoj skupini kojeg su članovi službeno odobrili.
Yusuf 1997 yılında 22 yaşında üniversite öğrencisi iken girdiği cezaevinden, 10 yıl sonra sağlık nedenleriyle tahliye edilir. Yusuf ‘u, cezaevinden çıkıp geldiği Doğu Karadeniz’deki köyünde bir tek yaşlı ve hasta annesi karşılar. O cezaevinde iken babası ölmüş, ablası ise evlenip büyük bir kente taşınmıştır. Ekonomik nedenlerle sadece yaşlıların kaldığı bu dağ köyünde Yusuf bir tek çocukluk arkadaşı Mikail ile görüşmektedir. Sonbaharın kendini yavaş yavaş kışa teslim ettiği günlerde, Yusuf, Mikail ile gittiği bir meyhanede fahişelik yapan genç ve güzel Gürcü kızı Eka ile karşılaşır. Farklı dünyalardan gelen bu iki insanın birlikteliği için ne zaman ne de koşullar uygundur. Yine de Yusuf için aşk son bir kez hayata tutunma ve kendi yalnızlığından sıyrılma çabasına dönüşür. Eka içinse Yusuf bu dünyadan çok uzakta, hatta şimdiki zamanda yaşamayan, Rus romanlarından kaçmış bir karakterdir. 90 sonrasını arka planına alarak bir dönemin ironisini, acımasızlığını ve gerçekliğini ele alan filmde, yakın tarih hem belgeleniyor hem de eleştirel bir süzgeçten geçiriliyor.
Sonbahar filmini sinemada izlemek için hemen biletini al!
Dünyaca tanınmış Ermeni asıllı Amerikalı yazar Willam Saroyan'ın (1908-1981) memleketi Bitlis'e yolculuğunun onda bıraktığı derin etkinin izlerinden giderek, bugün bize o yolculuğu yaşatıyor Lusin Dink.
Saroyan, ailesinin zorunlu göç sebebiyle Kaliforniya'nın Fresno kasabasında doğdu. Memleketi Bitlis'i daha önce hiç görmemişti, ama neredeyse tüm kısa hikâyelerinde ve oyunlarında Bitlis bir şekilde yer aldı. 1964 baharında Amerika'dan kalkıp önce uçakla İstanbul'a, sonrasında Ankara-Trabzon üzerinden karayoluyla günler süren uzun bir yolculuk sonunda Bitlis'e vardı. Filmde Saroyan yer yer metinleri ve kendi sesiyle bize eşlik ederken, yer yer gölgesiyle bu yolculuğa katılıyor. "Geçmişiyle yüzleşemeyen ve empatiden uzak, hâlâ uzlaşamayan iki halk için, Saroyan'ın 1964 yılında yanında Türk bir gazeteciyle yaptığı bu yolculuğun ve ikisinin paylaştıkları 'arayış'ın örnek teşkil edeceğini düşünüyorum. Saroyan'ın acı ve kedere 'öfke' yerine, esprili bir mizaçla karşılık vermesi bu filmi çekmek isteyişimin en önemli nedeni." - Lusin Dink
Sorayan Ülkesi filmini sinemada izlemek için hemen biletini al!
İstanbul'da bir üniversitede müzik araştırmaları yapan Sumru, ağıt derlemeleri ile ilgili yaptığı tez çalışması için birkaç aylığına ülkenin güneydoğusuna yolculuğa çıkar. Kısa süreliğine çıktığı bu yolculuk, hayatının en uzun yolculuğuna dönüşür. Bu yolculukta Sumru'nun yolu Diyarbakır sokaklarında korsan DVD satan Ahmet, Diyarbakır'da tek başına kalmış yıkık dökük kilisenin bekçisi olan Antranik amca ve bölgede sürmekte olan 'adı konulmamış savaşa' tanıklık eden pek çok karakterle kesişir.
Gelecek Uzun Sürer filmini sinemada izlemek için hemen biletini al!
Yenilikçi bir iş adamı ve yaslı bir dul olan Karsh, kefen içindeki ölülerle bağlantı kurmayı sağlayan bir cihaz geliştirir.
Kefenler filmi için hemen sinema biletinizi alın!
1930'da Antoine de Saint-Exupery, Arjantin'deki Aeropostale'de pilottur. En yakın arkadaşı ve Aeropostale'nin en iyi pilotu Henri Guillaumet And Dağları'nda kaybolunca, Saint-Ex onu aramaya karar verir. Bu imkansız arayış, onu en büyük gücünün hayal kurma yeteneğini kullanarak kendini aşmaya zorlar.
Çekimleri İstanbul, Artvin ve Batum'da gerçekleştirilen film; çevirmen ve ressam Aram'ın, İkinci Dünya Savaşı döneminde, siyasi nedenlerle hayatını kurtarmak için İstanbul'dan kaçışını konu alıyor.
Karadeniz'de Sovyet-Gürcistan sınırındaki bir orman köyünde sıkışıp kalan Aram için bu kaçış, çocukluğuna dair kayıp bir zamanın izlerini aramaya dönüşüyor. Dönemin siyasi ve kültürel atmosferi içinde; aşk, zaman, ölüm, sürgünlük, yurt, sınırlar, özgürlük ve yüzleşme temaları, belleğin geri dönüşü olmayan karanlık koridorlarına açılan kapılar olarak beliriyor Rüzgarın Hatıraları'nda.
Uykusuzlukla mücadele eden bir müzisyen, gizemli bir yabancıyla tanışır. Bu beklenmedik karşılaşma, müzisyenin kendi varoluşunu sorguladığı, gerçeklik ve sanrılar arasında gidip geldiği bir labirente dönüşür. Yabancının fısıldadığı sırlar, müzisyenin geçmişiyle yüzleşmesine ve kendi kimliğinin derinliklerine inmesine neden olur. Ancak bu yolculuk, onu sadece bildiği gerçekleri değil, kendi aklının sınırlarını da sorgulamaya itecektir.
Van, asi ruhlu genç bir diş perisidir ve kendini sınırlandıran dünyanın ötesindeki hayatı keşfetmeyi hayal etmektedir. Dünyanın en sevimli trolü Rupee ve bilim konusunda yetenekli, cesur bir goblin kızı olan Gemma ile karşılaştığında, üç minik kahraman, ayrı krallıklarını birleştirmek için süper bir maceraya atılır. Ancak bunu yaparken, kötü niyetli örümceklerin tehditlerinden kaçmak zorundadırlar.
Emekli bir tetikçinin hayatı, eski mafya arkadaşlarından kaçan eski karısı ve oğlunun tatil sırasında habersizce eve gelmesiyle altüst olur.
Ayak Takımı filmi için hemen sinema biletinizi alın!